20 Ağustos 2016 Cumartesi

Seni Hatırlatan Herşeyi Seviyorum

  Ruhum, genç bedenime göre çok yaşlıydı. Eski şarkılar dinliyor, sürekli geçmişe özlem duyuyordum. Asrın insanlarından hoşlanmıyor dostluk kurmuyordum. Gözlerim sürekli uzaklara dalıyordu. Bunun adını özlem koymasalardı, inan kalbim yerinden sökülüyor zannederdim.

  Bazen üzülüyorum leman, bu insanların hallerine üzülüyorum. Kıymet nedir bilmiyorlar. Belki bu konuya kendimi de dahil etmem kendime yaptığım en büyük kötülük olacak. "Sevgilim ne zaman kavuşacağız?" diye sözleri olan yüksek nağmeli, gönül, ruh doyuran şarkılar yerine sadece üç beş cızırtı sayılabilecek müzikler dinliyorum sen gideli. Sen olmayınca Zeki Müren bile sevdiremiyor kendini.

  Hergün ayrı bir hüzün içerisindeyim. Düşüncelerimde boğulacağım leman. Daha az düşünmek diye bir şey yokmuş bugün anladım. Sen düşüncelerine dalmışken. "Daha az düşünsen" demiştim hatırlarmısın? Sende bana "zamana akma bugün dur diyebilirmisin?" demiştin. Düşüncelerime sarılınca hep o sözün gelir aklıma.
Gözlerin dolu dolu gezerdin hep. Tedavi olmanı söylediğimde "bu hastalık benim sevdam beni sana getirdi. Onu nasıl yok ederim şimdi" diyip kandırırdın beni. Hani bende kanmazdım ya, gülümsemenle elimi kolumu bağlardın.

  Seni her sorana büyük bir heyecanla anlatıyorum. Saçların özgürlüğe meydan okumuş kısalıktaydı, gözlerin kocaman, sanki koca dünyanın tamamını görsün diye yaratılmış. Kalbin sevgi dolu, ellerin yumuşacıkdı. Sinirlenince alnındaki o çizgilerin bile her bir anlamı olduğuna inanırdım. Kızman bile güzeldi, savaşır gibi cesur ve güçlü...
 
Seni hatırlatan herşeyi seviyorum leman. Bir gün geleceğim dedin söz verdin. Mutlaka gel olur mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder