20 Ağustos 2016 Cumartesi

Sokak Lambası

Neden hala geçmişteyim? Özlemekten bahsetme leman. Bende bahsetmeyeceğim. Sadece iyi olduğunu bileyim. Nasıl oralar? havalar nasıl? Kimlerle arkadaşlık kuruyorsun? Özlemedin mi beni? Tamam sustum. Bunun cevabını duymak istemiyorum.

  Ben seni çok özledim. Artık içerdeki kanepede uyumuyorum. Yatağımızda çıkartıyorum geceyi. Gittiğinden beri yastığına dokunmadım. Bazı gündüzler sen esiyor burnuma heyecanlanıyorum. Gözlerimi açtığımda yüzüme çarpıyor yokluğun.

  En sevdiğim lacivert takımımı giyip sokakların kucağına bırakmıştım kendimi o gece. Biraz nefes almak için, düşünmek için. Bilirsin hiç arkadaşım olmadı. Bir meyhanem var orasıda tek muhabbetimdir. Caddelerden bir bir geçerken evden yükselen kahkahaları duyuyordum. İşte şimdi bir baba küçük kızının sırtına almış oyunlar oynuyor. Bir anne oğlundan aldığı büyük bir öpücükle mutluluktan uçuyor. Küçük, büyük her evde... Bir ben huzursuz. Bir ben uykusuzdum. Her güne olduğu gibi bugünün de lanetini almış bu güne daha başından haksızlık etmiştim.
Sokak başından bir ağlama sesi yükseliyordu. Düşüncelerim o sesle susuvermişti. Merakla adımlarımı hızlandırdım.
 
Hani bazı anlar vardır resmini çekiverir ciğerinin en köşesine saklarsın. İşte öyle bir andı. Sokak lambası altında rengini tam göremediğim saçların dağınık... Makyajı dağılan bir kadın ne kadar güzel olabilirdi? Tam karşımdaydın işte meydan okuyordun! Elindeki sigara güzelleğinin müptelası olmuş belki de o yüzden yanıyordu.
-Götür beni buradan.

  Sen benim ilk arkadaşım olmuştun o gün leman. Tek arkadaşım, sevgilim, dostum, annem, işten gelince kucağıma sevgiyle atlayan kızım... Leman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder